Haber

12 gün sonra Hatay: Geri döneceğiz

HATAY – Depremin 11’inci gününde Hatay Serin Yol’da yangının başında toplanan gençler, gün içinde yaptıkları çalışmaları anlattı. Burası Hatay merkezine biraz daha uzak. Daha çok dört veya beş katlı binalardan oluşan bir semttir. Serin Yol Belediyesi’nin tek katlı açık havuzlu binasını yardım dağıtılan bir merkez haline getirmeye çalışıyorlar.

Daha önce Armutlu’da merkezleri vardı. Ama yeri boşalttılar. Tamer Doğan da depremin neredeyse ikinci gününde Hatay’a yardım götüren gönüllülerden biri. Yiyecek ve giyecek bağışlarının yapıldığı Hatay’da bu merkezleri ilk kuranlar soldan gönüllüler oldu. Öncelikle Armutlu’da kurdukları merkez ile sadece yardım için değil, yıkıntılar altındaki halkın kurtuluşu için de seferber oldular. Tamer Doğan’ın anlattıkları aslında bölgeye yardım götüren tüm sivil kuruluşların yaşadıklarının bir özeti.

Farklı şehirlerden gelen yardımlar sıralanır ve dağıtılır.

‘İlk günlerde kimse yoktu’

Depremin ikinci gününde geldikleri Armutlu’da bir parkta yardım dağıtmaya başladılar. Enkaz altında kalanların çıkarılması için mahalle halkının yardımına başladılar. Tamer Doğan, başlangıçta büyük bir dayanışma olduğunu belirtiyor. İlk günden itibaren yardım çalışmalarına katılan herkesten duyduğumuz bilgiyi de tekrarlıyor: “İlk günlerde kimse yoktu.”

Başlangıçta yağmur altında kalanların en büyük ihtiyacı yemek, ısınmak ve giyecek ihtiyacını karşılamaktı. Zamanla kurtarma çalışmaları için güvenliği sağlayacak olan yardım görevlileri ve askerler de geldi. Ancak bu insanların yemek sorunu da ortaya çıktı. Tamer Doğan, “Yemek verdiğimizde sırada asker, polis, itfaiye ve AFAD görevlileri vardı. “Burada bırakıldılar, ancak yiyecek sorunlarının nasıl çözüleceği hiç düşünülmedi” diyor.

Ancak bu dayanışma duygusu, ‘yağma’ söylentilerinin ardından bölgede şiddet olaylarının başlamasıyla kesintiye uğradı; “Birden etrafımızda küçük gruplar dolaşmaya başladı. Yağmacıları durdurmak için geldiklerini söylediler. Enkaza yardıma gelenlerin ara sokaklarda dövüldüğü dedikoduları yayılmaya başladı” dedi.

Doğan, zaman zaman bellerindeki silahları kendilerine göstermeye başladıklarını söylüyor. Bunun üzerine yanlarında bulunan Türkiye Komünist Partisi’nin yardım merkezi ile birlikte güvenlik sorununu hızla çözmeye çalıştılar. Bu kümelerin gelmesi üzerine isteyerek gelen bazı kişiler güvenlik telaşıyla bölgeyi terk etmeye başladı.

“İnsanlar umutları kırılınca şehri terk etmeye başladı”

Ancak bölgede yaşayanlar için en büyük kırılma noktası, barajın 11 Şubat’ta yıkıldığı söylentisi oldu. “Birden biri ‘baraj çöktü’ diyerek aşağıdan koşmaya başladı” diyen Doğan, durumu teyit etmek için asker ve polisin bulunduğu yere giderek durumu sordu. Ama emsal şeklinde cevap verdiklerinde inandıklarını söylüyorlar. Ancak Hataylı bazı arkadaşlarının “Burada baraj yok” sözleri üzerine merkezin boşaltılmasına engel oldu. “Ama bu kargaşada dedikleri duyulmadı” diyen Doğan, bu olaydan sonra bölgedeki halkın umudunun kırıldığını ve şehri terk etmeye başladıklarını söylüyor.

TKP Merkez Komite Başkanı Berkay Kemal Önoğlu, yardıma gelenlerin sayısının azaldığını belirtiyor.

TKP Merkez Komite Başkanı Berkay Kemal Önoğlu da bölgedeki nüfusun şehri terk ettiğini doğruladı. TKP’li gençlerin gece bile canla başla çalıştıkları merkezde görüştüğümüz Önoğlu, yardım istemeye gelenlerin zamanla azaldığını söylüyor.

Karanlıkta yan yatmış, yıkılmış, harabelerin ortasından açılan bir yoldan gece bu yere ulaşıyoruz. Merkezin arkasında jandarma için bir bina var. Jandarma Özel Harekat, polis, AFAD görevlileri, buldozerler, itfaiye araçları gelip geçiyor. Bu merkezde sağlık görevlileri gelen ilaçları sınıflandırdı. Önoğlu, ilk olarak buradan dağıtım yaptıklarını belirtiyor. Ancak bulundukları yerde çok az sivilin kaldığını ve buraya gelip yardım isteyenlerin sayısının azaldığını söylüyor.

Bülent Akbay, tırlara el konulmaması için alternatif güzergahlar oluşturulduğunu anlatıyor.

‘TIRLAR ONAYLANDI’

Kurdukları sistemle şehrin farklı yerlerinden ve köylerinden gelen yardım taleplerine cevap vermeye çalışıyorlar. Yardım ihtiyacı olan yerlere gidiyor.

Ancak son bir haftada bu merkezlere yardım ulaştırılmasında bir sorun daha yaşandı. İskenderun’da deniz kenarında bulunan bir restoranın sahibi olan aynı zamanda avukat Bülent Akbay, yardımın kent girişindeki jandarma noktasında gözaltına alındığını söylüyor. Kendilerine gelen yardım tırlarına el konularak AFAD’ın depolarına götürüldü. Bu nedenle tırların kontrol noktalarında takılmadan merkeze ulaşması için alternatif güzergâhlar oluşturuyorlar. Burası özel bir yer. Gönüllü arkadaşlarımızın araçlarıyla yardımları doğrudan ihtiyaç sahibi ailelere ve köylere ulaştırıyoruz.”

Hataylılar duvarlara şehirden ayrıldıklarında geri döneceklerini yazmışlar.

“YARDIM ÇALIŞMALARI KOORDİNASYONLU DEĞİL”

Kamyonlara el konulması sivil yardım kuruluşları için büyük bir sorun. Tamer Doğan ise belediye gibi kamu kurumlarının kendilerine büyük destek verdiğini ancak gelen yardımlara el konulmasının büyük sorun olduğunu söylüyor.

Bölgedeki yardım kuruluşları arasındaki uyumsuzluk da önemli bir sorundur. Siyasi partiler, STK’lar ve burada yaşayan halk tarafından gerçekleştirilen yardım çalışmalarında koordinasyon eksikliği bir takım zorluklar yaratmaktadır. Bülent Akbay, “Herkes kendi sosyal ilişkilerinde yardım istiyor. Bazen iki yardım kuruluşunun aynı yere yardım göndermesi olabiliyor.” Aynı şey, elbette, devlet ve diğer hayır kurumları için de geçerlidir. Bu nedenle AFAD’ın yardımlarını kapsayacak bir yazılım üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bölgede hayatın yeniden başlaması ve gidenlerin geri dönmesi için ortak bir yardım planına ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Gezi eylemleri sırasında yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert.

Kentin harap sokaklarından geçerken binaların önünde gördüğümüz küçük giysi ve ayakkabı yığınları da bu durumu gösteriyor. Bunlar, depremin ilk günlerinde gelen yardımların hoşgeldiniz dağıtımından geriye kalanlar. Ancak depremin üzerinden 11 gün geçtikten sonra yardımların biraz daha organize hale geldiğini söyleyebiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu